www.gilaniler.org Sitesine

http://www.gilaniler.org/

Varidat 1 Şeh Bedreitn Kitabı (VARİDAT )

VARİDAT VE ŞEYH BEDRETTİN BİRİNCİ BÖLÜM

Her toplumsal olay durup duruken ortaya çıkmaz.Orada bir derinlik,bir neden olduğu gibi yaşanılan olayın önceside vardır.Bu nedenle Şey Bedrettin olayı bu açıdan ele alınmalıdır. O dönemin Anadolusunu toplumsal ekomik yapısını,hukuk sistemin de yansıyan hayatın her alanında ki adaletsizlikleri ele aldığımız da tarihin Şeyh Bedrettin olayının yaşanmasını zorunlu kıldığını gözler önüne seriyor.Baskıdan doğan toplumsal patlama yaşanmak zorundadır.

O toplumsal patlama yaşanmak zorundadır yaşanırda.Her ne yaparsan yap önüne geçemezsin.Bir önder,bir lider çıkarmak zorundadır ve çıkarır.Sadece isimleri değişir. Bu toplumsal süreci ele aldıktan sonra,Şeyh Bedrettinin yazdığı kitap olan Varidatı da ayrı bir bölümde ele alacağız.O kadar çok ilginçdir ki Şeyh Bedrettinin yazdığı Varidatı okuduğumuz da çağının çok ilersinde düşüncelere ve tespitlere sahip olduğunu görüyoruz.

Osmanlı topraklarında bütün yöneticiler çıkarları için vardır.

BirPadişahın’Keserim,boğdururum’Cümlesi arasında yaşayan yöneticileri ve bu yönecilerin yönettiği bir toplum düşünün.Bu nedenle isyanın olması kaçınılmazdır. Anadolu toprakları pek çok zenginliği içinde barındırdığından toplum yaşamı açısından dağınıktır. Bu Toplum yaşamının dağıniklığının yanına sağlam bir devlet felsefesinin olmadığınıda görürürüz.Olaya tarih ve siyaset bilimi açısından baktığımızda Devlet hep Halktan üstün tutulmuştur.Herşey Otoritenin ve Padişahların,Paşaların ağzından çıkacak iki cümle arasındadır.Devlet gücü yapıcı değil tamamen yıkıcılağa dayanır.Kişiyi korumaz,kollamaz.Bu nedenle sağlam bir devlet sistemi oluşturulmadığı içinde Üretimin ve eğitimin düzenli olmasını da bekliyemeyiz.Bugünde dünde sürekli değişen müfredatlar,

Kredili sistemler,Üniversite eğitiminde ki çarpıklar,Seçmeli derslerin sürekli değişmesi ve değiştirilmek istenmesiyle karşımıza çıkmakta çıkmaya da devam edecektir. Bu karmaşalar içinde ayaklanmalar kaçınılmazdır.Yaşanan ayaklamanlar hep toplumun sarsıntılı zamanlarında ortaya çıkmıştır.Sorun hep ’Dış mihraklar da’aramıştır.Bu işin kolay olanıdır.En son yaşadığımız Gezi ayaklanmasını da devlet otoritesi bir toplumsal patlama olarak değil’Dış mihrak’olarak adlandırmayı tercih etmiştir.Bu sadece kendi sorunundan kaçmaktan başka bir anlam taşımaz.

 Dünün Osmalısında’Sapkın düşünce sahibi’Olarak yargılanan Şey Bedrettin bugün ortaya çıksaydı Devrimci olduğu için yargılanacaktı. TOPLUMUN BULUNDUĞU ORTAM 11.Yüzyıda Türklerin anadoluya hakim olmaya başlamasıyla,yeni bir toplum düzeni oturtulmaya başlandı.Roma imparatorluğunun ikiye bölünmesiyle Anadoluya Ortadosluk Hakim oldu.Selçuklular yıl yıl,çağ çağ sadece Askeri güçle yayılmaya çalıştılar,daha sonra Bizans kurumlarına karşı,kendi İslam kurumlarını oluşturmaya başladılar.Bizanstan kalan eserlerin değiştirilmiş halini ve izlerini Selçuklularda görebiliriz.

Seyh Bedrettinin tarikatına katıldığı eğitimini aldığı Simavilikte böylesi bir tarihsel süreç sonrası ortaya çıktı.Simavilik bu toplum düzenin ortasına toplumun var olan çelilşkilerini,yoksulluğunu görerek kesin bir toplum düzeni getirmemesine rağmen Sömürüye karşı çıktı.Üreticiyle tüketici arasında ve yöneten arasında ki uçurumu kapatmak istiyordu.Kısacası toplumun çoğu çalışsın çok azı yesin istemiyordu. Şeyh Bedrettinin Varidatta ifade ettiği Özel Mülkiyetin ortadan kaldırılması ve Toplumun Üretim araçlarına sahip olması yönünde düşünceleri vardır.

Osmalı imparatorluğunu toplum için birşey yapmadı.Halkın ihtiyacını karşılamak için yaptığı tek şey cami ve Mescit inşaa etmekti (Mustafa Nuri Paşa Netayi Cül vukat Neşet cağatay yayın 1979 s19 20 s31 32)Bu günde aynı kafa yapısı Osmanlıca derslerle,Eğitim sistemini tamamen değiştirerek düz Liselerin İmam Hatipleştirilmesiyle karşımıza çıkıyor. ŞEYH BEDRETTİNİN ANADOLU TOPRAKLARINA ETKİSİ Şeyh Bedrettinin İsyanının Anadolu topraklarında etkisi o denli büyük olmuştur ki İdamından yıllar sonra bile onun düşüncelerini sürdürenler büyük oranda ortaya çıkmıştır.

Bu yüzden 1573 de Ebusuud tarafından Şey Bedrettin düşüncelerini savunanların katli vacidptir diye fetvalar verilmiştir.(Erturul Düzdağ Şeylüislam Ebusud) Bunun yanı sıra bir Atasözü olarak Şiirlere,Romanlara’Bence Halimce Bedrettinem’sözünün yerleşmeside hiç unutmamacasına kazındığını gösteriyor. Bütün Osmanlı tarihçileri Şehy Bedrettin olayını bu olayın başkaldırının altında yatan nedenleri görmeden bütün değerlendirmelerini’Kadınların ortaklaşa kullanılması’dedikosu üzerine kurguluyor.

Bu olayın arkasında yatan Toplumsal etmenleri toplumun durumunu görmüyor.’Kadınların Ortak Kullanılması’gibi bir kavram Şeyh Bedrettinin eseri olan Varidat ta geçmiyor.Ünlü tarihçi Dukasa göre Börklüce Mustafa’Yarin yanağında gayrı,her yerde hem beraber’Paylaşmayı savunur.

Aynı yalan ve saldırı Yüzyıllar boyunca Alevi Toplumuna’Mum söndü’gibi alçakca saldırı adı altında yapılmıştır.Egemenler kendisine karşı olan,mazlumun yanında olan,paylaşımı,adaleti,eşitliği savunan düşünce ve fikirlere,inançlara saldırması kaçınılmazdır.