www.gilaniler.org Sitesine

http://www.gilaniler.org/

Kürt yok dedik sorunu göremedik (KÜRT SORUNU)

Kürt yok dedik sorunu göremedik
Bu yazı 1628 defa okunmuştur.
Cumartesi, 03 Kasım 2007 - (15:56)

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, Kürtler dilini konuşmak, şarkısını söylemek istiyordu ama biz 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Sosyal talepleri bile yıkıcı faaliyet saydık. Hem sosyal sorunu hem de terörün başlayacağını fark edemedik" dedi.
Milliyet'e mülakat veren Yalman, terörle mücadelenin üç boyutu olduğunu vurgulayarak, bunları sosyal, askeri ve siyasi boyutlar olarak açıkladı.
"Aslında Türkiye'nin sorunu henüz sosyal boyuttayken görmesi ve doğru okuması gerekirdi." diyen Yalman, "Bu yapılabilseydi sorun belki sosyal aşamadayken çözülebilirdi. Ancak, maalesef bunun yapılamadığını görüyoruz. Henüz terör boyutuna gelmeden sosyal aşamada sorun çözülebilseydi çok daha iyi olurdu." dedi.
Yalman şöyle konuştu:
"Bu açıdan baktığımızda, o aşamada sorunun 'kendini ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını, türküsünü dinlemek istiyor, kültürünü yaşamak istiyor.
Oysa, bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz.
Bu durum iki noktayı gösteriyor:
1-Biz olayın sosyal yönünü görmemişiz, dolayısıyla sorunu zamanında görmemişiz,
2-Bir asimilasyon olmamış.
Cumhuriyet dönemindeki isyanlardan sonra 1938'den 1970'e kadar terör yok. Sosyal sorun dönemi dediğim, bu dönemdir. Tabii bu dönemde de siyasi alanda bazı illegal Kürt partisi kurma girişimleri var. Ama görünürde bir şey yok.
1970'lerden itibaren ise Doğu Devrimci Kültür Ocakları (DDKO) var. Bu da çok önemlidir. Henüz PKK gibi bir terör olayı yok. DDKO var örgüt olarak. Bu da kapatıldı ve davası yıllarca sürdü. PKK öncesinde bu tür dernekler, örgütler ve gizli partiler var. Bir şekilde sosyal-siyasal alana çıkmak, o alanda yer tutmak istiyorlar."
Sosyal önlemlerin alınması halinde sorunun bu aşamaya gelemeyeceğini vurgulayan Yalman, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Askeri dönem dediğim dönem ise 1978 yılında Fis köyünde PKK'nın kurulmasıyla başlayan dönemdir. Bu tarih terör döneminin başlangıcı olarak alınabilir. Ancak Türkiye o tarihte de bu olayı görememiştir. PKK 1978'de kuruldu ama ciddi terör eylemini 1984'te yapabildi, Eruh-Şemdinli baskınıyla.
1978'den sonra Abdullah Öcalan Suriye'ye geçti. Bekaa'da kamp kurdu. 1982-1984 arasında ciddi hazırlık yaptılar. Türkiye bunun da farkında değildi. O zaman Evren Paşa dönemi, askeri yönetim var. Ancak, Apo-PKK olayı nedir, bunlar ne yapıyorlar, hazırlıkları nedir diye ciddi bir çalışma yok. Yönetim pek ciddiye almıyor.
O dönemde bunlara 'Apocular' deniliyor. 'Apocular' diye kayıt tutulup izleniyor ama sıkı bir çalışma değil bunlar. Bana göre 1978-1984 arasındaki yönetimin bu tutumu bir hatadır. Olayın ciddiyeti 1984 Eruh-Şemdinli baskınıyla ortaya çıkıyor. PKK terörünün başlangıcı olarak bu tarih alınabilir. Bu baskınlardan sonra askeri dönem, güvenlik güçlerinin silahlı mücadelesi başladı ve uzun bir zaman devam etti. Hâlâ da devam ediyor."
ABD'nin Irak'a müdahaleye çok önceden karar verdiğini iddia eden Yalman, Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesini de bununla bağlantılıyor. Yalman şunları söyledi:
"Bence, ABD Irak'a müdahaleye çok önceden karar vermişti. Öcalan'ı paket yapıp teslim etmesi bununla ilgilidir. ABD, Irak'a müdahale ederken Kürtlere dayanmak istiyordu. Bu işi Barzani ve Talabani'nin desteğiyle yapmayı planlıyordu. Abdullah Öcalan ise Barzani ve Talabani'ye alternatifti. Bana göre ABD, Barzani'yi, Talabani'yi güçlendirmek, onların manevra alanını genişletmek için Öcalan'ı Türkiye'ye teslim etti. Barzani ve Talabani için hem Öcalan'ı alternatif olmaktan çıkardı hem de Türkiye'yi memnun etmiş oldu. Ama PKK'yı da tümüyle sıfırlamadı." (zaman)