www.gilaniler.org Sitesine

http://www.gilaniler.org/

Hamidiye Alaylar (TARİHİ BELGE)

HAMİDİYE ALAYLARININ KURULUŞUNA İLİŞKİN BELGE

Y.PRK.MYD.72/36.1310.B.10-28.1.1893

Velinimetimizin yüksek eşiklerine

Cenabı Allah, mülk ve milletin saadet sebebi olan Padişahımıza uzun ömürler versin.

Memleket dahilinde bulunan Arap ve Kürt Aşiretlerinden Hamidiye süvari Alaylarının teşkil edilmesi ve Osmanlı ordusunun kuvvetlenmesi için bir hayır eseri olan bu teşkilat; devri saadetlerinin en parlak ve övünülür eserlerindendir. Bu doğru teşkilatın maksadına uygun olmak üzere, hilafet makamına celp buyrulmuş olan Aşiret reislerinin saraya kolaylıkla gelmeleri ve döndüklerinde güvenlik içinde olmalarını sağlayan durum tarih sayfalarını süsleyecektir. Bütün Müslümanların saadetine mucip olacak böyle bir teşkilatın oluşmasında azda olsa hizmetimizin olması bize şeref ve iftihar vesilesidir. Ariyetten iş bu alaylara ihsan buyrulan zafer sancakları teslimine de, bizi memur kılmaları üzerine geçen sene 4. Ordu müşiri Muhammet zeki Paşa kullarıyla beraber Erzincan’dan hareketle;

Kemah, ağın, Arapkir, Elazığ, Ergani madeni, Diyarbekir, Mardin, Nusaybin, Cizre, Siirt, Bitlis, Van , Erciş, merkez ve bağlı bulundukları yerleri dolaşarak Erzurum’a, ve oradan Erzincan’a dönülmüştü.

İkinci defa olarak yine Erzincan dan hareketle, Kiğı, Muş, Melazkurd, Karakilise, Ahlat, Bitlis. Diyarbekir, Harput ve Sivas’a uğrayarak bu defa yüksek eşiğin huzurunda kulluğumu ispat etmek şerefine ulaştım. bu gezi ve seyahat esnasında Anadolu ve Kürdistan’ın çok mühim yerlerini görmüş ve ihsan buyrulan elli parça zafer sancaklarını şanına layık, sadakat ve kulluğa uygun, tam bir saygıyla, Aşiretlerin reisleri kullarınıza teslim

ettiğim sürede; adı geçen Aşiretlerin asalet, kaynak, mevki, ahlak ve adetlerine dair az da olsa bazı doğru malumatlara sahip oldum, adı geçen bilgileri özet olarak şevketli Padişaha arz ve tebliğ etmeyi kulluğumun vazifesi sayarım.

Bütün Kürt Aşiretleri Milan ve Zilan denilen iki aslın kollarıdır ki, bunlara kısaca mil ve zil denilir.

Cibranlı, hesenanlı, Heyderanlı Aşiretleri aslen mılan- sipki, Cemedanlı ve zilanli da zilan Aşiretlerine mensupturlar. Arap ve Araplaşmış kavim ve Aşiretler bunun dışında olup Kiğı ve Erzincan havalisinde ve diğer bazı mevkilerde yerleşik bulunan ve çilo ismiyle isimlendirilen ve bir kısmı da Kürtlük ve Aşiretçe ehemmiyetli bulunmadıklarından Aşiretlerden sayılmazlar.

Kapalı olarak yüksek eşiğe takdim kılınan tafsilatlı cetvelde müfredatıyla arz ve izah olunduğu gibi; Erzurum Vilayetine tabi Beyazıt sancağının malum mıntıkalarıyla, Erzurum şehrinin güney tarafında bulunan; palandöken dağı arkasında yukarı Tekman ve aşağı Tekman nahiyeleriyle, Hınıs suyu ve ovasında bulunan Celali, Zilanlı , Cemedanlı, Ademanlı sipki, Heyderanlı, zırkanlı, ve Karapapağ kabilesinin sıraçlı ve taşdan ağa takımı Aşiretleri tahminen 12.200 kadar erkek nüfusa sahip olup, bunlardan mükemmel 18 alay teşkil edilmiştir.
Van Vilayetine bağlı bargeri, Erciş, Adilcevaz, Mahmudi, memuretülhamid, abak, çal, çolemerg, gevar, şemdinan, İmadiye, Beytüşebap, kafgeri, ve Abağa, sarısu, arnes, Oramar, lavin, gole, turdos nahiyeleri ve Vangölünün doğu sahilleriyle, İran hududu üzerinde bulunan Aşiretler ki; heyderanli, ademanli, Şikaki Aşiretinin hepsine mensup bulunan Makori, Takori, semsiki, milan, şikefti kabileleri ve şöveli, yoli, hertoşi, dostiki, bünyanis. deri. heriki, ğori, şerVan, dize, bıradost, kanireş, Oramar,doskan, bünyüniş, beze, redkan zibari, berwariyi-bala, mizuri, loyin, selah, maronis, goli, senedi, kodan, mamxoran, zırkan, aliki, pirosi, graviyan, pezdinan, şükran, xelilan, xafışan Aşiret ve kabilelerden ibaret olup bunların takriben toplam erkek nüfusları 87.000 civarında olarak arz edilen heyderanli, Şikaki, şiyoli, boli, Ademanlı ve hertoşi Aşiretlerinin bir kısmından 13 mükemmel süvari Alayı teşkil edilmiştir. Geri kalan kabile ve Aşiretlerin efratları da askeri vasıf ve yiğitliğe sahip olduklarından bunların bir kısmı piyade ve bir kısmı da, süvari oluvermiştir.
Bitlis Vilayetine tabi motki ve Xoyti kazalarıyla Muş, Genç ve Siirt sancaklarının Muşun içi, bulanık, Melazkurd, Varto, Sason, genç, erde, aşağı Pervari kazaları ve göynük, dergol nahiyelerinde yerleşik hesenanlı, Cibranlı Aşiretleri ve Xoyti ve motki, beleki, Sason, Şirnak, dergol, aşağıbervari ahali ve Kürtleri de çeşitli kabilelere ayrılıp bunlardan yalnız hesenanlı, Cibranlı ve şırnak Aşiretlerinin erkek nüfusları 13.500 civarındadır. Ve sırf Aşiret olan hesenanlı ve Cibranlı dan 8 alay süvari teşkil edilmiştir. Diğerleri de; Bitlis vilayeti dahilinde bulunan sıloki, etmaneki, dımıli, puran ve emsali Aşiret ve kürt kabileler de piyadeye elverişli bulunmuştur.
Diyarbekir vilayeti dahilinde bulunan ve devamlı olarak Diyarbekir, Musul, Halep vilayetleri arasında ki öllerde seyyar halinde bulunan Araplardan şemır, tay, cobır, bekare, ğename Aşiretleri takriben 60.000 erkek nüfusa sahip olup bunlar arasında ki, şemır ve cobır Aşiretlerinden 11 alay süvari teşkil edileceği gibi, diğerleri de, bu büyük şerefe nail olmak arzusundadırlar.
Diyarbekir vilayeti dahinde ki Araplaşmış Aşiretlerden karageçi, kiki xelcan, kiki çırkan, milli, dekori isimleriyle anılıp, erkek nüfus miktarı 2.950 civarında kayıt ve yazılmış ise de, gerçek miktarı bunun iki mislinden fazladır. bunlardan da 6 alay teşekkül etmiştir.
Yine Diyarbekir ile Musul vilayetleri arasında ve Van Vilayetinin nordız dağlarında bulunan mıran, keçan isimleriyle adlandırılan Araplaşmış 7.000 kadar erkek nüfusu sahip olan bunlardan yalnız, Miran Aşiretinden mükemmel 2 alay teşkil edilmiştir.
Yine Diyarbekir vilayeti dahilinde ki, bekıran, şeyhdodan, roşkotan, qereçol ve goran Aşiretleri de takriben 7.500 erkek nüfusa sahip olup, bir kısmı süvari ve bir kısmı da piyadeye elverişlidir. Vakaa olarak bunlar henüz alaylar teşkilatına dahil olmamışlarsa da, Allahın ve Padişahımız sayesinde bu yüksek teşkilata katılmaları kuvvetle beklenilmektedir.
Mardin sancağı dahilinde, piyade olarak hewırki, keşuri, omerkan gibi süvari ve piyadeye elverişli Aşiretlerde mevcuttur. Yukarda listede adı geçen, adresleri, nüfus miktarı, mevkileri arz ve izah edilen Arap ve Kürt ve Araplaşmış Aşiretlerin çoğunluğu Padişahımız sayesinde Hamidiye süvari Alaylarını teşkil ettikleri gibi, geri kalanlar da özel bir komisyon vasıtasıyla bulundukları yerlerde, daha sonra adı geçen kabile ve Aşiret fertlerinin teşkilat ve yüksek saltanat uğruna cansiperane çalışacakları tabiidir.
Kürtler ekseriyetle hayvancılık ve ziraatla meşgul olup, umumen saltanatı seniyeye ve Padişaha bağlı ve sadık oldukları gibi, dindar, nimetşinas, terbiyeli, zeki, vefakar, cüretli, gayretli, misafirperver, askerlik ve silahşorlukla, çabuk hareket eden mahir insanlardır. Son derece kanaatkar oldukları gibi, xanedan huyları gereğince; Fukara ve biçare kimselere yardımı severler. Bunlardan başka kuvvetli bünyeye, zor ve meşakata tahamüllü, dini bütünlüğe, iyi ahlaka sahip olup, hile ve desiselerden uzak velhasıl bir askere lazım olacak her türlü iyi sıfatlara haizdirler.
Bazı kötü niyetlilerin ve zararlı fikirlere sahip; ecnebilerin bunlar hakkında ara-sıra olağanüstü abartılı şikayetlerde ve neşriyata bulunmaları, az önce arz ettiğim; makbul sıfatlarını; vahşet ve kan dökücülük şeklinde göstermeleri sırf zararlı gayelerini sürdürme amaçlıdır. Bir zaman cehalet nedeniyle, aralarında kük zıtlıklar ve ayrılıklar meydana geldiği rivayet olunmakta ise de; zaten o kadar önemi olmayan bu durumların Padişahımızın inayeti sayesinde bundan sonra meydana gelmeyeceği kesindir. Mahalli hükümetlerin Padişah rızasına bağlı kalarak; Gösterecekleri; gayret ve vazifeperverlikle; Aşiret ve kabilelerin çoğunlukta bulundukları yerlerde mükemmel ve muntazam bir mesai sarf edeceklerini umut ediyoruz.
Ancak; cehalet sebeplerini ortadan kaldırmak, ilim ve fen tahsiline bağlı bulunduğundan, ilim ışığından mahrum olan bu kavimlerin iyi eğitim ve medenileşmesi için icap eden yerlere kafi miktarda mektepler açılarak, iffetli öğretmenler tayin edildiği taktirde Kürtler sahip oldukları zeka sayesinde medeniyeti kabul edecek, zanaat ve ziraatta buna bağlı olarak yükselecektir. Bu sayede hali hazırda ki gelirleri de artacağı gibi, gelirlerin atmasına bağlı olarak; hazineyi celilede bundan hise alıp zenginleşecektir.
Aşiret ve Kürtlerin çokluğuyla beraber, bir hayli de Ermeni ahali bulunmaktadır. Bu hususta en mühim olan Bitlis vilayetinde; Kürt Aşiretleri ve hatta iyi ve kötüyü fark eden bazı fikir ve terbiye sahipleri her ne gayeye matuf ise; Ermeniler tarafından pek çok defalar kendilerine isnat edilen kusur ve şekavette hedef olmaktadırlar. Bu hususta ki şikayetler sırf abartıdan ve ara-sıra, aralarına gidip gelen ecnebi seyyahlar veya bazı Ermeni mektep öğretmenlerinin tahriki eserinden başka bir şey değildir.
Aralıkta bir kere görülmüş olan Ermeni karışıklığı, sadece ecnebilerin bazı kötü fikirlerinden kaynaklanmıştı. Ve bu karışıklığı bertaraf etmek mahalli hükümetlerin gece gündüz ayık ve tedbirli olmaları ve asker sevkiyle mümkün olabilmişti. Bundan sonra ise, imparatorluğun her tarafında gücünü gösterecek olan Hamidiye Alayları, bu büyük kargaşayı tamamen bertaraf edeceği gibi, Padişahın sayesinde bundan böyle de, asayişi ihlal ve tehdit edecek bu gibi durumların meydana gelmemesi sağlanacaktır.Şarkın ve garbın gıpta edeceği böyle muntazam bir askere sahip olmaktan dolayı Padişahımızı kemali ihlasla koruyacağımızı beyan etmeyi vazife bilirim. o hususta ve diğer bütün hususlarda emir ve ferman ,lütfü inayet ve ihsan Padişah Hazretlerinindir. 10 recep 1310 Yaveri Hazreti şehriyarlarından kulunuz Vehbi Yukarıdaki belge osmanlı arşivinde alınmiştır.
Alevi halkların imha ve yok edilmesi için kurulan hamidiye alayları suni halktan oluşan kesim olması bir şeyı ifade etmez. Devlet politikasi olan bu ayrımcı ve barbar ziyniyet dün ve bu gün hala halkları bir birine kırdırmak için gizli ve sinsi örgütlenmeleri ile işin başındadır. Osmanlı devletın politikasi gerek ermeni, gerekse kürt alevi halkı nasıl kırımdan geçirdiyse, Cümhürriyet sürecinde bu hep böyle olmuştur. Kemalistler alevi halkı kırdırmak için topal Osman denilen canıği kulanmıştır. Bu caniğ koçgiri halkına kan kusturmuş ve diğer aşiretleride tehtit ederek ya içinizdeki ermenileri yok edersınız yada sizi yokederiz. Bu zorlama sonucunda yüzlerce yıl beraber yaşiyan bu kardeş halk bir birini yemiştir . Bu insanlık dıramı 1938 dersim katliyam ile doruğa ulaşmişrtı. Bu gün devlet gizli ve açık bir şekilde suni kürt halkına karşı alevi halkı kulanmaktadır. Bunu yaparken Mustafa Kemal Atatürkü şirin göstererek, devleti şirin göstererek halkı kandırmaktadır. Bunca katliyam ve zülüm olmamiş gibi pişkinliklerle propaganda yapmaktadır.
Bu gün alevi halkın barış ve hoş görüsünü ıstısmar edenler, toplumda önemli bir bilinç bunalıklığı yaratmaya çalışmaktalar. Koçgiri ve Dersim katliyamında M.Kemalın sü olmadığını behüdece ida etmektedırler. Genç cümühürriyetin başi M.Kemalın haberı olmadan yaprağın bir kıpırdamıyacağı bilmem bilmiyen varmı. Ama nafiledir gerçekler tarhi belgeler ışığında gün yüzüne çıkmaktadır.