Günün Sözü :  Sitemize Hoşgeldiniz Gılaniler Web Sitesi Köyümüzün Tanıtımı Görevi Üslenmiş Bir Sitedir. Herşey Unutturmamak Adına   
PİR SULTAN ABDAL

pir_sultan.jpg

YEDİBÖLÜK KÖYÜ

Kapat AA...ÖNSÖZ

Kapat ANILARLA SİFON

Kapat AĞIT

Kapat DİL

Kapat EĞİTİM

Kapat GELENEKLERİMİZ

Kapat GENÇLİK ETKİNLİĞİ

Kapat GENÇLİĞİMİZ

Kapat GURBETTEKİLER

Kapat GÖRÜŞ

Kapat HARİTA

Kapat KAYIPLARIMIZ

Kapat KUSPO 3,6 HAZİREN 2010

Kapat KUSPO VİDEOLARI

Kapat KÖY RESİMLERİ

Kapat KÖY VİDEOLARI

Kapat KÖYÜMÜZÜN OZANLARI

Kapat KÜLTÜTÜMÜZ

Kapat KÜRT SORUNU

Kapat NUFUS

Kapat PROJELERLER

Kapat SANAT

Kapat SEMTLARIMIZ

Kapat SOYAĞACIMIZ

Kapat SİFONDA DEDELİK

Kapat TARİHİ BELGE

Kapat TARİHİMİZ

Kapat TARİHİMİZDE İZBIRAKANLAR

Kapat YAZ ETKİNLİKLERİ

Kapat YORUM

Kapat YÖRESEL ATA SÖZLERİMİZ

Kapat YİTİRDİKLERİMİZ

Kapat ÖYKÜLER

Kapat ŞADİ AŞİRETİ

Kapat ŞİRANIN KÖYLERİ

ALEVİ YOLU VE ÖRETİSİ

Kapat ALEVİ PİR VE ERENLERİ

Kapat ALEVİ DERGAHLARI

Kapat ALEVİ OCAKLARI

Kapat ALEVİ SÖZCÜĞÜNÜN KÖKENİ

Kapat ALEVİ ÖĞRETİSİ

Kapat ALEVİLİKTE KURBAN

Kapat ALEVİLİĞİN GİZLİ TARİHİ

Kapat ALEVİLİĞİN TARİHSEL BOYUTU

Kapat AYİN-İ CEM

Kapat BATAL GAZİ

Kapat BOZ ATLI HIZIR

Kapat BÜYÜK OSMANLI YALANI

Kapat CEM VE 12 HIZMET

Kapat DERGAH DEVLETLERİ

Kapat DİL KURUMUNCA ALEVİLİK

Kapat EHL-İ BEYT'LER ALEVİMİ

Kapat HACİ BEKTAŞ VBELİ

Kapat LUVİ`LER ALUVİLER

Kapat OZANLARIMIZ

Kapat TURNA KUÇU

Kapat TURNA KUÇU SÜRATINDA MURŞİT

Kapat VARİDAT

Kapat YAS-I MATEM

Kapat YEDİ ULU ALEVİ OZANI

Kapat İNAÇ BOYUTUYLA ALEVİLİK

SPONSOR
SAYAÇ

   Ziyaretçi

   şu An Bağlı

TAKVİM
GAYETE
Site Hakkında Bilgilendirilmek için Gazetemize Katılınız.
Katıl
Çık
3 Katılımcılar
İNFO
ÖYKÜLER - Köy Davaları
Köy Davası ve Küfrün Kerameti

Köy Davası ve Küfrün Kerameti Sifon komşu köylerle değişik nedenlerden dolayi, bazen şiddetli bazende küçük çaplı, kavga ve mahkemelik sorunları oluyordu. Bu tür anlaşmazlıklar henüz bitmiş değil. Genelde köy meralarıi ve bireysel tarla sınırlarıyla ilgili bu tür sürtüşmeler,yargiya intikal edip yıllar, yılı sürüp giderdi, bu şekilde cereyan eden köy davaları , genelde karar aşamasına dahi gelmeden .yöreyi iyi bilen, birtakim bilir kişi'de dedikleri ( ehli hukuk) diye halk arasinda tabir edilen yalanci şahitlerinde dinlenmesi gündeme geliyordu. Bu iş içinde darıbüklü kel mahmut , biçilmiş kaftandı. köy sınırlarından dolayi , Törnik ve Beşkiliseyle karar aşamasınna gelmiş son duruşmaya bütün taraflar hazir bulunuyordu, şiranin adliye salonunda. Dava duruşmasinda bütün taraflar mahkeme heyetine istem arzu ve itirazlarini sunduktan sonra ,son karar için kel mahmudun dinlenmesine karar verdi mahkeme reizi. bu sirada ; adliye mübaşiri kör zeki , disari çıkıp mahmudu çagirmaya başladı. Dişarıda yükselen tarafların tansiyonu kel mahmudu"da vicdan ile cüzdan arasina sıkıştıran kararsızıigı her halınden anlaşıliyordu. Mubaşirin ilk anosu kel mahmut 'ça duymamazliktan gelindi. Ikinci kez ; kör zeki toplumun iyice içlerine doğru girip sinirli ve yüksek sesle , mahmudu uzun ve nizami künyesiyle , Eşref oglu boz mahmut,diye birkaç kez seslenince , heyecan ve sıkintıdan olsa gerek ; dili sürtüşerek Eşek oğlu eşek boz mahmut diye gaf yapinca : kel mahmudun tepesinin, attigi o an dı Mahkemesininde ...... Törnügünde ...... beşkiliseninde Sifon unda '' ve güneş yüzü görmemiş ; en mendebur küfürlerini sergiliyordu , şiranın pilakajlı kaldırımlarında. '' Kel mahmut yaşamında '' bir çok kez, başına gelmişti benzeri hadiseler , ancak böylesi yedi düvele rüsfay oluşu ilk kezdi , ve ilk kez bu kadar cebelleşti içindeki mahzun mahmutla ; ne yapıyorsun ? '' be hey gafil '' Öte tarafı hiç düşünmüyormusun diye.' Ardından kasabayi terk etti kel mahmut, Dava"da ''uzadıkça uzadı '', zemheri gecelerine döndü uçsuz bucaksız . Mahkeme başkanı, ileri bir tarite yeni bir bilir kişinin dinlenmesine karar verip , dosyasını kapattı. Şiranın ileri geleni hatırı sayılır eşraf ,ve ticaret erbabı kesimle , devlet dairelerindeki memurlar , bankacı vs sifonu ,ve sifonluları çok iyi tanıyorlardı. Çünkü sifon nufusu kalabalık, fakir bir köydü . Şiranın perşembeye denk gelen pazarı ( aksata ) günü en çok sifonlular , dolaşırdı şiranın esnaf sokaklarını. Çoğu zaman haybeye inerlerdi onca yolu, ama neylesin dost var düşman var. birileri ta akşamdan hazırlamış , yol çıkınını hasan gider'de memo dururmu, parasızda olsa , karacaya inmek gerekiyordu . O gün bir yedi bölüklü için yedi kez haca gitmekten daha mahpuldu .Çünkü orada şenlik ,dost ve ahpapların akın, akın ,ürenden türenden , merkeze de buluşma günüydü.Yaz ve kış şiran için değişmez, bayram havası hakimdi perşembelerde. Şiran esnafı sifonluya daha değişik, bir güven duyuyordu . Onlar yoksuldu ama borcuna sadık insanlardı. direkt pazara iştirak edemeyenlerde, diğer komşusu aracığıyla ; falanca esnaf 'ta bana veresiye şunları al diye ;bir selamla müşküliyetini dostuna öyle yollardı. Sifonluyu böyle mazlum ve , uysal yapan şüphesiz yoksulluk idi . Bir ozanın dediği gibi yoksulluk cehhennemin öbür adıdır.Bu durm bile hayra vesile olabiliyordu. şiranın yerli halktan birde genç muğallit kesimi vardı'ki. onlar şakalaşmak ve küfür işitmek için ; sifonun tanınmış divane ve bir kaç söz ustası şahsiyetler özellikle hoş ve boş zaman öldürmek için 8 saat yol teperlerdi . Bazı gençler dükkanın kapısına dikiılir '' Kürt , kürt , küvara kürdü vurdum duara Bir taş attım elmaya elma dalda kalmaya mevlam kürdü yaratmış dağlar ıssız kalmaya Bir gün ziraat bankasının , köylülere vereceği tarım ve hayvancılığı teşvik kredileri ödeme , esnasında ; sifonluların sıraları zorladığını gören , müdür kapı aralığına yaslanıp ;ya hu bu sifonlardan daha aşaği millet yok diye hakareti ,adeta köylülerin üstünde soğuk duş etkisi yarati. Buna cevaben sırt mahhalleden hasan amca ( dedo ) Hayır müdürüm ! bizden sonra ,darıbük , darıbükten sonra paynik , paynikten sonra Sarıca sarıcadan sonra kasaba yani en aşağı sizsiniz efendim ıstıram ederim . Buna karşılk müdürün somurtması ve ; sokaktaki kalabalığın gülüşmeleri ,olumsuz atmosferi kısmide olsa '' normale çevirdi. Bazende aşağı köylerde misafir kalan sifonluları ; cuma namazına götürüp, dua ve kaç rekat olduğunu bilip ,bilmediklerini test ediyorlardı. Bu olayın kahramanı da orta mahhallede deli azizdir. Paynikte deli azizle cumayı kılan cemaatin, bir gurup genci ;namazın normal süresinin geçmesine rağmen ,halen yalandan ,eğilip doğruluyorladı. Halbuki deli aziz ; namazı kılmış diğer cemaatle çıkmak üzereyken : Devam edenlere dönerek ; ulan ......cocokları fazla namaz kılanın ....... .....''mi der ve tepkisini diğer köyün hanedanlarınada ulaştırıyor. Kimin ne demeye hakkı var . haklı söze hiç kimseden gık çıkmıyor . Deli azizin'gönlünü alıp yeniden yolculuyorlar.Buraya kadar anlatılanlar ; sıradan günlük olaylardı bir sifonlu için.! Mevsimin kış ayı'na tekabul etmesi ; köy ahalisinin işsiz güçsüz damlarda , boş lakırtının ve zaman geçirme derdi bazen çekilmez olurdu. Bazende kar çok yağınca ; guruplar halinde yukarı alevi köylerinin ta içlerine kadar çıkıp tavşan ve keklik avllıyorlardı. yukarıkınler tavşanı yemediklerinden dolayı , meraların her yanı tavşan kaynıyordu sanki, ve buralarda 'da doğası gereği tavşan yemezler ;avcılara bır takım yakıştırma ve sataşmalarda bulunuyorlardı.Bu gibi etkinliklerde genelde olaysız geçerdi , hatta onları davet edip ,çay yemek vs ağırlamalrını ben çok kere tanık olmuşumdur. Son olarak yine Deli azizin şahit olduğu ve yine belki kendi fikrince haklı olarak küfretmişti payniklilere. Olay şekli ve karekteri ''bu sefer daha vahim ve'' bir komşunun diğer komşusuna belkide ; yapabileceği en ayıp ve en acımasız bir hakareti mustahak görecekti ,'' kendilerine hizmetçilik yapan ,gariban bir çobanına.! Yakın tarihimizde , bir sifonlu ; paynik köyüne ailece çobanlığa gitmiş . Bilindiği gibi''köy çobanlığı bir sezon için anlaşma yapılır, ve son baharın hakkını alır , ya ayni köyde baharı bekler, yada kendi köyüne giderlerdi . Biçare sifonluda böyle bir anlaşma yaparak köyün çobanlığını , en büyük sadakatle yapiyorken ; kendisine yardımcı olan biraz büyük çocuklarının dışında evde kalan küçük çocuklarından birisi ( kız çocuğu ) hastalanmış , ve aynı köyde ölmüş. Bu dramatik olay,; mevsimin en sıcak aylarından ekin zamanı olarak yöremizde tabir edilen işlerin en sıkı , ve ayrıca yayla zamanı oluşundan ; kimseyede ulaşılamamış. Alel acele cenazeyi kendi mezarlıklarının uzağında tenha bir yere defnediyorlar. Kim ne diyebilir? hangi cesaretle neyle , ve hangi variyetle , zaten hak ettiği yiyeceği ve parayi son bahara kadar barınabilirdi, çorak , kıraç ve'de sıcak yaban ellerde. O günlerden , bir gün deli aziz kasabadan ,gelirken ;komşusunun ve yakınının acı durumunu ordan ayak üstü geçerken tesadüfen öğreniyor. Köy çıkışından mezarlıkları görünce ; yeniden tazelenir duyguları , nerde acaba yavrucuğaz'' göz gezdirirken bulamıyor , ve epece ilerde bir başına küçücük mezarı görünce adeta çılgına dönüyor ., ve gerisin üstü peyniğin içine ; yumuyor gözlerini açıyor ağzını, hiçmi Allahtan kokrmadınız? bu yaptığınız hangi kıtaba sığar ? Bu ufacık bir sabıdır henüz. Gavurda olsa ; günahı yok bu sabının der. Bizim ölüler sizin ölülerimi ..... küfür krizine tutuluyor .Heybetli sesi ve koca cüssesinin köy meydanındaki kırman dönüşü; hayrete düşürüyordu , köyün genç , yaşlı , ve cenneti çoktan garantilemiş ''sofu imamını ! Sonuç olarak , yukarıda vurguladığım hadiselerin aynılarını '' günümüzde ''de değişik biçimlerde ve başka kisveler altında , hakaret ve saldırılara maruz bırakılıyoruz.Bu saldırılar ; kah devlet katından , kah ,bazı yobaz çecrelerce ya'da değişik siyasi akımlar ve partilerce , hemde çok pervarsız bir şekilde , hiç bir kural tanımaksızın biz mazlum halklara reva görmektedir. Bunun için özgürlük istiyoruz ! Bunun için eşitlik istiyoruz! Bunun için demokrasi istiyoruz! Ve Alevi inancının anayasal güvence altına alınmasını, toplum olarak önemle arz ediyoruz. Yetkililer ''hiç bir şey mermeme prensiplerinden vaz geçmeliler. Bilinmelidirki ; Alevi toplumu Yasaklarla ,filizlenip yeşerdi ve bu gün daha saygın ve modern seviyelerde seyr etmektedir. Katırcı bezirgenlerin kaygısı ve , telaşı boşunadır. Bu olumsuz şartlarda ''harikalar yaratan , geçmişteki karanlık dönemleri bile hoş görü asit inden yıkayan Aleviliğe birde devlet desteği sunulursa , Aleviliğin örnek toplum olgusunu o zaman göreceksiniz nelere kadir olduğunu. Alevi sunni çelişkisinin var olduğu ülkemizde , bizim bölgemizdeki boyutunu ben yalnızca en bariz bir kaç sıradan hadiseleri anılarım ve memleket hatıratlarımdan esinlenerek yaziyorum. Burada yeri gelmişken ; şunuda belirtmek istiyorum: Özellikle şiranda ve çevre köylerindeki sunni aydınlarımızın , ve bir alt tabakasındaki öğretmen vs memur çevresinin hatırı sayılır derecedeki, demokrasi mücadelelerini kesinlikle inkar edemeyeceğimi belirtmek istiyorum. Zira aydınlarımız ''da bütün olup biten haksızlıkların bilincindedirler , bu nedenle Aydınlarımıza büyük görevler düşüyor. Sıradan bir vatandaşın hak arama mücadelesinin yankısı ;geri demokrasilerde pek etkili olcağını sanmıyorum. Aydın'ın bir mesajı ; binlerce bireyin toplumsal istemine , etkili ve hayra vesile olur anlayışındayım .. Not : Atıfta bulunduğum ,adı geçen mezar ayrımcılığını bile yapan hemşerlerimin , eleştiri ve tepkilerine '' verebileceğim sözlü tarih verileri halen canlı tanıkları mevcuttur. Belki istemeyerek'te olsa vurguladığım her yanlıştan dolayı hemşerlerimden özür dileyebilecek medeni cesarete ve erdemliliğe haiz olduğumu ''da altını çizerek belirtmek istiyorum .Tabiki mevcut verilerimizi çürüte bilecek yeni bir , itiraz ve doğruları sunabilecek herhangi bir görüş olmadıkça ; burada yazdıklarım resmi tarih verileri olarak yerini koruyacaktır. Zaten resmi tarih ile , sözlü tarihin kesiştiği yerde sözlü tarih vardır. Farkı ; sözlü tarih verilerini , sansürsüz ve hızlı aktarabilendir. Resmi ise: sansürlü ve belki senelerce süren bir, keşmekeşten sonra ,O da zurunlu oldukça. Herşey iyiden , doğrudan , ve güzelden yana olma dileğiyle.

METİN


Kurulum Tarihi : 21/02/2008 @ 21:39
Son Güncelleme : 20/12/2017 @ 19:47
Kategori : ÖYKÜLER
Sayfa Oku 837 defa


Sayfayı Yazdır Sayfayı Yazdır     Sayfayı Yazdır Sayfayı Yazdır


react.gifBu Makaleye Verilen Cevaplar


Cevap #9 

yapımcı: alisan 11/07/2009 @ 23:19

Sevgili gençler, bu makalede bahsedilen  köy davaları cümlesi,sizin anladığınız biçiminde bir köy davası hadisesini içermiyor!
 Bilindiği gibi, geçmişe özgü birkaç talihsiz uygulama ve olayları kısmen özetliyor.

Bekir celep hemşerimiz'in yorumunu da dikkatlice okudum.
Yani burda anlatılanların, ülkemizin her yerinde yaşanmış ve de yaşanılabilir şartların varlığını kısmi de olsa kabül edip, böyle tatsız olayların kaldırılması ve tamamen tasfiyesi için de, toplum olarak hepimizin birlikte çözeceğimiz bir iş olduğunu vurguluyor. En azında ben öyle anladım. 



Hepinize sevi selamlarımı gönderiyorum.
ilgi duyup güzel yorumlarınız için de ayrıyetten teşekkür ediyorum...

Cevap #8 

yapımcı: hseyin_gedik 23/04/2009 @ 21:03

Koyumuzde    sürmekte olan biryayla davamız var.  Eskiden köyümüz  parmakla gösterilirken bugün o imajı göremiyorum.  Birlikyok komşulukyok   dava gördüğümüz  köylülerle yandaş, candaş, olanlar hiçbir yere varamazlar.  Bugun  çalan köyü  ozanca köyü ila birlik olmuş  bizimle dava sürdüren birköy konumundadır.   Biz bu  insanlarla hiçbirşey olmamış gibi davranamayız  böyle gece  aslan  gündüz kedi  olunamaz.  Yediböluk  yeni bir revizyona ihtiyaç vardır,  birlik ve beraberlik içinde olmamız  dileyiyle.

  Saygılarımla.  Hüseyin Gedik........


Cevap #7 

yapımcı: Cem 25/02/2008 @ 21:25

Ekleyen: cem 27/11/2007 @ 19:46Dava diyip diyip tütersiniz davaların önüne geçmek için genç nesiller yetiştirmek belli bir makamlara insan yetiştirmektir.Sade bizim yedibölükte ise birbirlerini eleştirip birbiri ni karalamaktan başka hiç bir işleri olmadığı için gençlerin önünü kapatıyorlar davalarınızın sona ermesi için okuyan öğrencilere destek vermek onlara eleştiri yerine okumayı önermek umarım siteye ngirip bunları okuyan gençler benim ne dediğimi anlamışlardır. --------------------------------------------------------------------------------

Cevap #6 

yapımcı: Bekircelebi 25/02/2008 @ 21:24

Ekleyen: bekircelep

slm kemal bey makalende zannedersem Cumhuriyetimizin temel taşı olan alevliği soyutlamış gibisiniz

Trabzon salnamelerinde şiran halkı için şöyle bir ifade kullanılmış (Daima kaza ve kaderden şikâyetçi bir halk ile sefil meskün köylerden başka birşey bulunmaz) sizin makalede baana bunu hatırlattı ama haklı olduğun bir yol vardir.

Oda birlikte alacağımız daha çok yol var hani derlerya anne çoooook çalışmam lazım çooooooook slmlar görüşmek üzere


Cevap #5 

yapımcı: Güngör 25/02/2008 @ 21:23

Ekleyen: gungor 11/10/2006 @ 13:04koy davaları yapan ınsanlar elbet bırgun belalarını bulucak ınsan olsalar bır karıs toprak ıcın boyle yapmazlar ınsan degıller kınıyorum boyle ınsanları

İlk SayfaÖnceki [ 1 2 ] SonrakiSon Sayfa

Gımgımın Adı , Halkı ve Bazı Köy Adlarının Tarihi Kaynakları
--

ÜYE GİRİŞİ

Tekrar Giriş Yap
---

Kullanıcı Adı:

Gizli Kodunuz (Şifrenizdir - Kimliğinizle Bağlantılı- Unutmayınız)


 Üye Sayısı 350 üye


Bağlı Kullanıcılar

( Hiçkimse )
ARAMA




ANKET
Sitemizi Nasıl Buldunuz.
 
Iyi
Daha iyi olabilir
Normal
Olumsuz
Sonuçlar
KİTAP KÖŞESİ
0012.jpg

0010.jpg
Kitap 1.jpg

Kitap 3.jpg

06082010507.jpg

kitap 2.jpg

0009.jpg

0008.jpg


GÜNCEL HABER



RSS HABER
^ Top ^